Biraz uyuyup 9 gibi kalktım. Polisevinde kahvaltımı yapıp dün yıkamaya verdiğim çamaşırları aldım. Çamaşırları yerleştirip hastaneye gidip hastama bakmak üzere çıktım. Yürüyerek hastaneye gittim, hastamı kontrol edip çıktım. Çıkışta Göğüs Hastalıkları uzmanıyla karşılaştım. Biraz lafladıktan sonra konu havalara geldi. Martta başladığında her yerin bembeyaz olduğunu söyledi, inanamadım, telefonundaki fotoğrafları gösterdi. Fotoğraf iştahım kabardı.
Odaya dönüp iki gündür ihmal ettiğim blog yazılarımı yazdım. Genelde haftasonları blogla ilgili bir üşenme oluyor, sanki yapacak bir sürü şey varmış gibi.
Öğlen yemek için dışarı çıkmadım, odadaki süt ve kruvasanlarla ziyafet yaptım.
Öğleden sonra akşama kadar, kabaran fotoğraf iştahım sonucu, fotoğraf makineme internetten lens baktım. Makinem Canon veya Nikon olmadığı için sınırlı sayıda lens seçeneğim var. Üzerinde durduğum lensler geniş açı lensler (10-20mm, 11-18mm), sabit odak uzaklıklı lensler (50mm) ve tele lenslerdi (28-300mm, 70-210mm). Özet: Lensler çok pahalı, yeni makine almak daha da pahalı. Belki ikinci el bir şeyler denenebilir.
Akşam Polisevinde bir şeyler yedim. Daha sonra oda arkadaşım geldi. Rize'den mandalina getirmiş. Migros'ta görüp, daha olmamış bunlar dediğim mandalinalar meğer Rize mandalinalarıymış ve tatları pek de farklı değilmiş.
Pazar akşamı banyomu yapıp yattım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder