30 Kasım 2012 Cuma

Haftanın bir günü olarak Cuma

Cuma gününe uyandım. Cuma demek; umut, enerji, huzur demekti eskiden. Hafta sonu tatilinin başlangıcıydı, televizyonda güzel filmler yayınlanırdı, geç yatılabilirdi, öğrenciyken ödevler ertelenirdi vs...

29 Kasım 2012 Perşembe

Sporun hayatımda rutine binmesi?!

Sıradan bir perşembeye uyandım, hastaneye gittim, yatan hastamı kontrol ettim; yarın taburcu etme sözü vererek yanından ayrıldım. Kantine uğrayıp odama geçtim. Her zamanki gibi kapımın önünde bekleyen bir kaç kişi vardı.

28 Kasım 2012 Çarşamba

Başhekimle beklenen toplantı

Bazen, sadece televizyon izlediği saçma bir dizinin yayınlanacağı güne uyandığı için bile mutlu olabiliyor insan. Bugün de onlardan biri...

27 Kasım 2012 Salı

Artvin'de sis başkadır

Yine çok sisli bir güne uyandım. Servisle hastaneye gittim. Hastaneneye girerken sislerin arasından, karşıda Atatepe'deki Atatürk heykelini gördüm ve hemen fotoğrafını çektim

26 Kasım 2012 Pazartesi

Güveç Partisi

Bir sürü haftadan biri daha, bir saatlik uykunun ardından başladı. Hastaneye gidip polikliniğe geçtim. Kahvaltımı ettim ve makamıma kuruldum.

25 Kasım 2012 Pazar

Uzun bir aradan sonra gece icap çağrısı

Akşamdan kalan baş dönmesiyle uyandım. Artvin'de elektrikler kesildi ama Polisevi'nde jeneratör devreye girdi. Hemen kahvaltıya inip bir şeyler atıştırınca kendime geldim. Soframıza biri oturdu.

24 Kasım 2012 Cumartesi

Bir Cumartesi klasiği

Erkenden kalktım cumartesi sabahına, uzun süredir yatan hastam olmadığı için haftasonu hastaneye gitme alışkanlığımı da kaybettim. Polisevi'nde kahvaltı edip oda arkadaşımı Batum'a uğurladıktan sonra film seçmek için arşivimi bilgisayara taktım.

23 Kasım 2012 Cuma

Aşure günü

Sabah hastaneye gittim. Normal bir iş günüydü, bir adli rapor, bir iki hasta ve bolca imza...

22 Kasım 2012 Perşembe

Geri geldik!

Sabah hastaneye gittim, 1-2 hasta, bol internet, öğlen yemek, ardından muhabbet derken mesai bitti. Günün haber değeri taşıyan tek olayı akşam oynayacağımız basket.

Sağlık Bakanlığı kuralarında şaibe mi var?

Arkadaşlarla fark ettiğimiz bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum. Nasıl fark ettiğimiz de kafanızda soru işareti bırakmasın diye hikayesiyle birlikte aktarıyorum:

21 Kasım 2012 Çarşamba

65 güne özet

Bugünkü yazımı Yılmaz Özdil gibi yazmaya karar verdim...

20 Kasım 2012 Salı

Künefe buldum

Sabah kalkıp hastaneye gittim, kahvaltı sonrası bilgisayar başına oturdum. Gelen giden olmadı. Öğle yemeğinde türlü ve yayla çorbası olduğunu görünce yemekhaneye gidesim gelmedi. Kalp Damarcıyla çarşıya gitmeye karar verdik.

19 Kasım 2012 Pazartesi

Artvin'de keşfedilmeye doğru

Bir pazartesiye daha uyandım, kaldı 70 pazartesi... Hastaneye gittim, kahvaltımı ettim. Bir iki hasta baktım, yine günün büyük bir bölümünü bilgisayar başında geçirdim. Öğlen yemeğinde insan yüzü gördüm.

18 Kasım 2012 Pazar

Odada geçen pazar

Işık ve bilgisayar karşımda açık bir şekilde 6.30'da uyandım pazar gününe. Dün gece izlediğim filmi bitiremeden uyumuşum. Yeni güne başlamadan dünden yarım kalan filmi bitirdim. Sonra biraz uyurum diye düşündüm ama nafile...

17 Kasım 2012 Cumartesi

Bilardo ile masa tenisi şarap ile peynire karşı

Günlük güneşlik bir sabaha uyandım bugün. Hemen hava durumuna baktım; tüm günü güneşli gösteriyordu. Odaya tıkılmamam lazım diye düşündüm. Oda arkadaşım hafta sonu için memleketine dönmeden çarşıda kahvaltı yapmaya karar verdik.

16 Kasım 2012 Cuma

Artvin'de ilk kar

Sabah kalkıp hastaneye gittim, yatan hastam yok. Kantine gidip kahvaltılık bir şeyler alıp odaya döndüm. Çoğu sabahki gibi yanlış gelip kapıda bekleyen hastaları doğru polikliniklere yönlendirdim. Pencereden dışarı baktığımda, dün olmadığına emin olduğum bir şey gördüm.

15 Kasım 2012 Perşembe

Doktorlar toplantısı

Sabah kalkıp servisle hastaneye geldim. Bir kaç gündür yatan hastam olmadığından direkt kantine gidip kahvaltılık bir şeyler alıp polikliniğime geçiyorum erkenden. Kalp Damarcının vakası olduğundan portör muayenesi sebebiyle akciğer filmi çektirmeye gelen hastaları sekreterler bana yönlendirmek istedi, ben de kabul ettim.

14 Kasım 2012 Çarşamba

Sisli bir başka gün daha

Akşamki maçtan kalan bacak ve ayak ağrılarıyla uyandım, daha doğrusu uyanamadım, geç kalktım. Ucu ucuna servise yetiştim. Hastaneye geldim. Kahvaltımı edip gelmeyecek hastaları beklemeye başladım.

13 Kasım 2012 Salı

"Artvin State Hospital"

Sabah uyanıp hastaneye geldim. Yatan hastama baktım, kantine uğrayıp kahvaltımı aldım. Odaya geldim. Bir hasta geldi, muayene ederken yönetim katından çaycı Kadir elinde bir mektupla çıkageldi.

12 Kasım 2012 Pazartesi

Prospektif randomize ev yemeği deneyim başlıyor

Yine yeni bir haftanın ilk gününe uyandım. Hastaneye gittim. Yanlışlıkla bana gelen hastaları doğru polikliniklere yönlendirip gelmeyen hastaları bekledim. Öğlen yemeğinde türlü olduğu ve yemekhanede çok sıra olduğu için yemekhanede yemekten vazgeçtim.

11 Kasım 2012 Pazar

Koru'da Kahvaltı

Sabah 9 gibi kalktım. 10.00'da topluca Koru Otel'de kahvaltıya gideceğimiz için hemen hazırlanıp çıktım. Yürüyerek Polisevi'nden 10 dakikalık bir mesafede. Koru'ya varana kadar bol bol fotoğraf çektim. Sonbaharın renklerinin neredeyse tümünü 10 dakikalık yolda görüp fotoğrafladım. Koru'ya vardığımda yağmur başladı.

10 Kasım 2012 Cumartesi

10 Kasım, Futbol ve Sprite hasretim

10 Kasım'a erkenden uyandım. Oda arkadaşım törenlere katılmak için üniformasını giyip erkenden çıktı. Saat 9.05'te hiç bir siren sesi duymayınca camı açıp kulak kesildim ama anca uzaklardan bir ses geliyordu. İnternetten okuduklarıma göre tüm Türkiye'de siren sesleri kısılmış.

9 Kasım 2012 Cuma

Öğlen kaçamağı ve akşam şarabı

Dünkü basketbolun etkisiyle mi bilmiyorum ama sabah geç uyandım. Polisevinin servisini kaçırdım. Ben de hastaneye yürüyerek gitmeye karar verdim. Polikliniğe geldiğimde kapımda bir kalabalık bekliyordu.

8 Kasım 2012 Perşembe

Basketbol ve peristaltizm

Sabah kalkıp hastaneye gittim. Öğlene kadar pek hasta gelmedi. Öğlen yemeğinden sonra toplantı salonunda HIV ile ilgili Enfeksiyoncunun yapacağı bir toplantı için buluştuk. Katılım zorunlu(?) olduğundan neredeyse tüm doktorları görme şansı buldum.

7 Kasım 2012 Çarşamba

İstanbul'dan endorfin takviyesi

Bugün umut dolu bir güne uyandım. İki gün önce sipariş verdiğim şeyleri bugün teslim alacaktım. Hastaneye gidip servise çıktım, hastamın drenini aldım, bir hafta sonra polikliniğe kontrole çağırdım. Taburcu işlemlerini yapmak için hemşire odasına geçtim. Hastanın sesini duydum, hemşire hanımlara bir şeyler soruyordu.

6 Kasım 2012 Salı

50. gün geride kaldı

Diğer Salı'lara ihanet etmeyen sıradan bir güne uyandım. Hastaneye gidip hastama bakıp polikliniğe geçip kahvaltımı yaptım. Öğlen arasında, yine, yemek sonrası toplandığımız yeni(!) odamızda toplandık. Yeni baş hekimimiz eski ve halihazırda Çocuk Cerrahımız da gelip bizimle oturdu.

5 Kasım 2012 Pazartesi

Değişen odalar, değişmeyen zihniyet

Kalan 72 haftadan bir tanesinin ilk gününe uyandım. Hastaneye gelip yatan hastama bakıp polikliniğe döndüm. Öğlene kadar bir kaç hasta geldi onlarla ilgilendim. Öğlen yemek sonrası, öğlen aralarında oturduğumuz odanın elden gittiğini öğrendik.

4 Kasım 2012 Pazar

Kabaran fotoğraf iştahım

Sabah 5 gibi uyandım Pazar'a... Sabah diyorum çünkü tuvaletimi yapıp yatağa döndüğümde ezan okumuştu bile. Birazdan güneş açacaktı hemen geri uyumalıydım, yoksa dünkü gibi hortlayacaktım sabahın köründe.

3 Kasım 2012 Cumartesi

4 film, 3 kalıp peynir ve 1 şişe şarap

Erken uyuya kalmamın etkisiyle mi yoksa kaybettiğim yatmadan önce işeme alışkanlığım yüzünden geceleri çişim gelerek uyanmamdan mı bilmiyorum ama 5.30'da uyandım Cumartesi'ye. Türkiye'nin doğusunda olduğumuzdan hava çok erken aydınlandığı için mi yoksa uykumu aldığım için bilmiyorum ama bir daha uyuyamadım.

2 Kasım 2012 Cuma

İlk kaçan vaka ve eskizlerim

Dört günlük de olsa haftanın son günü olduğunu hissettirmeyen bir Cuma'ya uyandım. Hastaneye gittim, kahvaltımı edip gelmeyecek hastalarımı beklemeye başladım.

1 Kasım 2012 Perşembe

Aldığım illuminati mesajlarını çözdüm

Sabah telefonuma gelen youtube linki ve Çapa'daki* PACS sisteminin IP adresiyle uyandım. O da ne demek diyenler için kısa bir özet geçiyim.