Sabah kalkıp hastaneye gittim, yatan hastam yok. Kantine gidip kahvaltılık bir şeyler alıp odaya döndüm. Çoğu sabahki gibi yanlış gelip kapıda bekleyen hastaları doğru polikliniklere yönlendirdim. Pencereden dışarı baktığımda, dün olmadığına emin olduğum bir şey gördüm.
Karşıdaki dağın tepesine kar düşmüş. Bu da Artvin'e ilk karın yağdığını, daha doğrusu kışın geldiğini gösteriyor. Karı fark etmeden dakikalar önce dün gece ilk kez üşüdüğümü de hatırladım.
Öğlene kadar pek hasta gelmedi. Yalnız bir kere kapı çaldı, onda da Başhekim Yardımcısı hastane müdür yardımcısıyla birlikte gelip pencereleri kontrol ettiler. İhaleyi kazanan bir firma olmuş sanırım ve inşaat yeniden başlayacağı için pencereleri söküp tekrar duvar öreceklermiş. Yaklaşan kışla odanın daha iyi ısınacağı için iyi, ama yağan kara veya karlı manzaraya bakamayacağım için kötü bir haber.
Öğlen yemekten sonra odamızda toplandık. Beyin Cerrahının eşi hastanenin 3. Göğüs Hastalıkları doktoru da artık çalışmaya başlamış. Onlara hasta yolladığım ve kimi zaman konsültasyon istediğim için beni ilgilendiren bir konu sayılır.
Dünkü toplantının bir sonucu olarak Başhekimle konuşacağımız konuları belirlemiştik. Aramızda seçtiğimiz ağzı laf yapan bir kişi Başhekim'in odasına gidip haftaya bir gün toplantı sözü aldı (Gelişmeleri buradan takip edebilirsiniz).
Öğleden sonra odaya döndüm, pek hasta gelmedi. Bir ara idareden biri geldi ve acilde konsülte ettiğim adli bir vakayla ilgili kati rapor doldurmam gerektiğini söyledi. Genelde acilde çalışırken adli vakalarda çok geçici rapor doldurmuştum, ama kati raporları genelde adli tabip doldurur. Kati raporun kendine ait bir dili ve hesaplama yüzdeleri puanları olduğunu biliyordum ama daha önce hiç yazmamıştım. Burada adli tabip olmadığı için benim doldurmam gerekiyormuş. İnternetten indirilebilir bir kitapçığın da yardımıyla kati raporu doldurdum.
Akşam üstü hastaneden çıkınca Migros'a uğradım alışveriş yaptım. Sonra Polisevi'ne dönüp bir şeyler yiyip televizyon izleyip uyudum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder