30 Eylül 2012 Pazar

Artvin tüp takma rekoru

Bu sabah kahvaltımı polisevinin karşısındaki bakkal-kafede yapmaya karar verdim. Camlarında vaadettikleri sucuklu yumurtaya bir şans vermem gerektiğini hissettim ve fotoğraf makinemi sırtlanıp dünden sarkan gezi planımı uygulamaya başlamadan karnımı doyurmak için Kafe Dombo'da sucuklu yumurtamı yedim. Biraz tuzluydu ama her haliyle polisevi standartlarının çok üstündeydi.

29 Eylül 2012 Cumartesi

Hastaneye gitmediğim ilk gün

Hafta içinden hafta sonu için planım, geçen hafta sonu Çoruh'a inerken gördüğüm kahverengi tabelalardaki yerleri gezip fotoğraf çekmekti. Bunlar "Artvin Kalesi" ve "Artvin Kültür Evi". Gitmeden önce internette haklarında pek bilgi bulamamış olmam aklıma bir şey getirmedi, gidip kendim keşfederim diye bile düşünmüştüm.

28 Eylül 2012 Cuma

Sahalara dönüş

Cuma sabahı, serviste tek hastam olduğundan erken gitmem gerekmediğinden yürüyerek gittim hastaneye. Tek tük gelen hastaları saymazsak öğlen arası hariç tüm gün istatistikle uğraştım. Bu arada Ekim ayı nöbet listesi belli olmuş, Kalp Damar doktoruna vereceğim nöbetler dışında bayramın ilk günü hem şef nöbetçisi hem de cerrahi branş nöbetçisiyim. Bu nöbetlerin kapsamı ve nöbette başa gelenlerle ilgili çeşitli yorumlar olsa da ben nöbeti tutup görme taraftarıyım.

27 Eylül 2012 Perşembe

Harcırah, tomruk ve oda temizliği

Bugün, dışarı sevk ettiğim hastayı saymazsak, ilk defa bir hastamı taburcu ettim. Çok ciddi bir tıbbi problemi olmasa bile bir kişiye artık senin hastanede kalmanı gerektirecek bir şey yok, 60km ötedeki köyüne dönebilirsin demek tahmin ettiğim kadar kolay olmuyormuş. Her ne kadar bir sürü cümle kursanız da, olabilecekleri teker teker anlatsanız da, hastaların onları "iyileştiniz, artık size hiç bir şey olmayacak" olarak algıladığına eminim.

26 Eylül 2012 Çarşamba

MHRS ve malzeme alımı

Hızlı "hoşgeldin"den sonra acile çağırılış ve poliklinik sayısında anlamlı bir düşüş oldu. Sabah erkenden servisle hastaneye gidip vizitimi yapıp poliklinikte hasta beklerken "MHRS"den sorumlu biri gelip ameliyat günlerimi öğrenip beni MHRS hakkında bilgilendirdi.

25 Eylül 2012 Salı

Artvin'e hoşgeldin

Pazartesiye göre daha sakin başladı Salı. Servisteki hastalarımın vizitini yaptıktan sonra polikliniğe geldim. Uzun bekleyişten sonra hasta gelmeyeceğini anladım ve Çapa'dan gelmeden önce başladığımız bir yayının istatistikleriyle ilgili verileri güncellemeye başladım ve gün içinde 3 hastaya bakmak dışında bununla uğraştım.

24 Eylül 2012 Pazartesi

Pazartesi gibi pazartesi

Polisevinin 8.05'te kalkan ve misafirlerini çalıştıkları yerlere dağıtan bir servisi var. Şehir, kabaca, yokuş aşağı inen bir caddeden oluştuğu için herkesin işine geliyor. Ben de erken gideceğim zamanlarda servisi kullanmaya başlamıştım ki, erken gitmem gereken bugün servisi kaçırdım ve 20 dakika minibüs bekledim. Daha minibüs beklerken acilden ve servisten gelen telefonlarla günün zor geçeceğinin işaretlerini almıştım.

23 Eylül 2012 Pazar

Yağmurla geçen pazar

Pencere açık uyumanın bir sonucu olarak saat 6 gibi yağmur sesiyle uyandım. Bu, Artvin'in sürekli bahsedilen meşhur, bir başladı mı durmak bilmeyen yağmurlarındandı. Polisevinde kahvaltımı ettim, biraz televizyon izledikten sonra yağmurun kesilmesiyle hem hastaneye uğramak hem de hava almak için kendimi dışarı attım.

22 Eylül 2012 Cumartesi

İlk haftasonu; Konsültasyon & Fotoğraf

Artvin'de ilk hafta sonuna uyandığımda, dün baktığım meteoroloji raporuna göre bugünün uzun süreliğine son yağmursuz gün olacağını bildiğimden, fotoğraf çekme planlarım vardı.Önce polisevinde kahvaltı ettim daha sonra fotoğraf makinemi ve içinden yağmurluğumu hiç çıkarmadığım çantamı alıp hastaneye doğru yola koyuldum.

21 Eylül 2012 Cuma

İlk icap ve 10 yıl sonra basketbol oynayamamam

Sabah 5.44'te "Artvin DH" için oluşturduğum sinir bozucu zil sesiyle uyandım. Trafik kazası sonrası pnömotoraks şüphesi olan bir hasta için çağırdılar. Polisevinden, siyah üstüne beyaz "Sağlık Bakanlığı Resmi hizmete mahsustur" yazan bir kartalla beni aldılar.

20 Eylül 2012 Perşembe

İlk hasta

Bugün dolmuş güzergahını öğrenmiş bir şekilde hastaneye vardım. Bilgi-işlem sorumlusu hastane otomasyon programı eğitimi verdi ve o daha içerdeyken ilk hastam geldi.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Poliklinik başlangıç

Polisevinde kahvaltımı yapıp, ilk poliklinik günüme başlamak için öğrendiğimi sandığım dolmuş güzergahında Polisevinin önünde beklemeye koyuldum. 15 dakika sonra dolmuşun gelmeyeceğini anlayıp yürümeye başladım.

18 Eylül 2012 Salı

Hastaneye başlangıç

Sabah kalkıp polisevinde kahvaltımı ettikten sonra, biraz da dolmuş alışkanlığı edinmediğimden yürüyerek hastanenin yolunu tuttum. Poliseviyle hastane arası 1 km fakat yürüme yolu değil, dağa kazılmış kenarı uçurum bir yol, ama Hopa - Artvin arası yollara göre geniş. 30 derece güneşin altında 10-15 dakikalık bir yürüyüşle hastaneye vardım.

17 Eylül 2012 Pazartesi

Artvin'e gidiş... veya geliş

Bugün 13:10 uçağıyla Batum'a geldim. Uluslararası olmasına rağmen küçük bir havaalanı. Batum'da "Hopa Yolcuları Bekleme Salonu"na alınıyorsunuz. Herhangi bir kimlik veya pasaport kontrolü olmadan oradan Havaş otobüsü ile ücretsiz olarak Hopa'ya geçiliyor.

13 Eylül 2012 Perşembe

Evraklar

Bugün gerekli evrakları tamamladım. Sicil kaydı için 300 kişi sıra beklemek dışında genel anlamda hızlı bir süreç olduğunu söyleyebilirim. Personel Daire Başkanlığı'ndan aldığım kağıtlara göre 40 gün birikmiş iznim olduğunu öğrendim. Ayrıca "yol harcırahı" diye, sizi atadıkları ile kadar olan mesafeyle doğru orantılı olarak hesabınıza bir para yatıyormuş.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Tebligat yayınlanır, tebellüğ edilir

Bugün tebligat yayınlandı. Yasaya göre iki hafta içinde, gerekli evrakları hazırlayıp görev yerime gidip başlangıç yapmam gerekiyor. 17 Eylül için uçak biletimi aldım. İstanbul'da kalan işlerimi halletmem için iki haftam var.