10 Kasım, Futbol ve Sprite hasretim

10 Kasım'a erkenden uyandım. Oda arkadaşım törenlere katılmak için üniformasını giyip erkenden çıktı. Saat 9.05'te hiç bir siren sesi duymayınca camı açıp kulak kesildim ama anca uzaklardan bir ses geliyordu. İnternetten okuduklarıma göre tüm Türkiye'de siren sesleri kısılmış.

Odada Migros'tan aldığım kruvasan ve günlük sütle kahvaltımı yaptım, biraz oyalanıp fotoğraf çekme ümidiyle dışarıya çıktım. Yürüyerek hastaneye kadar fotoğraf çekerek gittim. Daha sonra dün akşam yatırdığım hastayı kontrol ettim.

Hastaneden çıkıp çarşıya gidip maç öncesi öğlen-akşam yemeğimi yiyip odaya döndüm. Odada biraz blogla ilgilenip futbol oynamak için halı sahaya gittik.

16 kişilik bir ekiple kalabalık denecek bir maç yaptık ve kazandık. Geldiğimden beri görmediğim iki doktoru daha görmüş oldum (Ekip tamamlanıyor). Maç sonrası ikram çaylarımızı yudumlarken her Salı 9-10 arası maç organize ettik.

Dönüşte Göğüs Hastalıkları uzmanının arabasıyla dönerken benzin almak için Petrol Ofisi'ne uğradık (Artvin'de bir tane olduğu için reklam sayılmaz). Belki marketinde farklı bir şey bulurum diye girdim ve uzun zamandır Migros hariç hiç bir yerde bulunmayan Sprite'lar gözüme ilişti. Migros dönüşü engebeli yollarda dolmuşta asitini kaçırırım diye almıyordum hemen stokladım.

Normalde Kola içmeyen ve Fanta'yı tercih etmeyen biri olarak Sprite vazgeçilmez gazlı içeceğimdir, fakat geldiğimden beri hiç içmemiştim.

Odaya dönüp biraz abur cubur atıştırdım. 10 Kasım olması itibariyle Atatürk ile ilgili daha önce izlemediğim iki yapım izleme fırsatı buldum. Biri Mithat Bereket'in belgeseli "Bir Düşünce Adamı Atatürk", diğeri de Can Dündar'ın eleştirilen filmi "Mustafa". Eski görüntüler eşliğinde Atatürk ile ilgili bilmediğim detayları izlemek çok keyifliydi.

Daha sonra televizyon karşısında uyukladım, arada uyanıp televizyon izleyerek uyudum.