Daha önce annesini ameliyat ettiğimiz Hopa'lı olduğunu bildiğim, KTÜ'de okuduğu için Trabzon'da yaşayan ve gelmeden konuştuğum bir intern (şimdi doktor) aradı. Zorunlu hizmet kurasının Artvin Merkez'e çıktığını söyledi. 112 komuta merkezi kadrosuna atanmış. Yolda olduğunu birazdan Artvin'de olacağını söyledi.
Yemek planlarımla birleştirip çıktım, yürüyerek hastaneye gittim. Onlar da oraya geldiler. Biraz ayak üstü muhabbet ettik. İlk olarak ev aradıklarını söylediler. Çok kısaca ev bulmanın çok zor olduğunu anlattım. Yanlarında Artvin Merkez'den bir tanıdıkları vardı. Anlattıklarım üzerine tepkisi "Artvinli misiniz?" oldu, ben de "Hayır" diyince "Kaç senedir buradasınız?" dedi, "Bir ay oldu" diyince, "Ne kadar çabuk çözmüşsünüz Artvin'i" dedi hayret etti. Küçücük şehir tabi, bir ayda neler sığdırdık...
Onlar ev veya misafirhane arayışına devam ettiler, ben de çarşıda kebapçı aramaya koyuldum. Yollarda sokaklarda kurbanlar kesilirken, hiç bir kebapçının açık olmaması ilginçti. En sonunda Karadeniz Kebap ve Pide salonunu buldum. Kalitesini sorgulama şansım yoktu, o yılandı ben de denize düşmüştüm.
1,5 porsiyon bıçak kıymasından Adana Kebap |
Yanında biraz da kıymalı yumurtalı pide yedim, yarısını paket yaptırdım. Karnımı ve gözümü doyurduktan sonra odaya döndüm.
Akşam da "Your Sister's Sister" filmini izledim. İki kız kardeş ve bir adam arasında geçen, diyalog ağırlıklı, yine senaryosunun özgünlüğüyle dikkatimi çeken, evden çıkmak istemediğiniz bir günde izlenebilecek bir film.
Televizyon karşısında uyuya kalarak geçen bir gece daha.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder