23 Eylül 2012 Pazar

Yağmurla geçen pazar

Pencere açık uyumanın bir sonucu olarak saat 6 gibi yağmur sesiyle uyandım. Bu, Artvin'in sürekli bahsedilen meşhur, bir başladı mı durmak bilmeyen yağmurlarındandı. Polisevinde kahvaltımı ettim, biraz televizyon izledikten sonra yağmurun kesilmesiyle hem hastaneye uğramak hem de hava almak için kendimi dışarı attım.

Yürüyerek hastaneye gittim, hastaları gördükten sonra Migros'a uğradım. Biraz abur cubur aldım. En sevdiğim su markası olan Erikli'nin 19 litrelik damacanalarının Artvin'de satılmadığını önceden öğrenmiştim. Migros 1 ve 1,5 litrelik Erikli suları gördüğüm tek yer olduğundan hemen toplu bir alım yaptım.

Vazgeçemediğim tat Erikli

Daha sonra, çarşıda başladığım prospektif randomize deneysel çalışma kapsamında Lezzet Pide'de kıymalı yumurtalı pide yedim, iki ayran içtim (4,5 lira; Artvin için çok ucuz kategorisinde denebilir). Yağmursuz geçen bu saatlerden iyi faydalanmış olmanın rahatlığıyla odaya döndüm.

Biraz televizyon biraz internet derken akşam oldu ve akşam yemeğimi polisevinde yiyip televizyonun karşına kuruldum. Gece 12'de acilden gelen telefonla irkildim. Bu seferki konsültasyonda acile gitmeme gerek kalmadı ama polisevine tomografi geldi, öyle değerlendirdim. Sokağın ortasında gece gece sokak lambasının ışığında tomografi bakan doktor da oldum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder