Yorgun bir günün ardından normalden geç bir saatte uyandım salıya. Dolmuşla hastaneye gittim. Kahvaltımı alıp polikliniğe geçtim.
Öğlene kadar internette kısa film üzerine çalışmalarımı sürdürdüm. Öğlen arasında, çekim yapacağımız iki kapalı mekandan biri olan "amcanın evi" arayışımızda aklımızda olan, Diş Hekimi ve aynı zamanda Artvinli olan bir arkadaşımızın dedesinin evine gittik. Ev benim beklediğimden daha güzeldi ve insanın içinde bir sürü film çekme isteği uyandırıyordu. Biraz evi ve bahçeyi gezip biraz da dede ve babaanneyle takıldıktan sonra ayrıldık.
Çarşıda bir şeyler yiyip hastaneye döndük.Çıkışta dün konuştuğumuz eczacı amcaya son kararını sormak üzere Psikiyatristle birlikte çıktık. Yolda hastanenin yönetim katının çaycısı Kamil Abi'yle karşılaştık, bize selam verip bir pasaja girdi.
Yolda eczaneye giderken, ilk günden beri aklımızda olan ve oyuncu ararken karşımıza çıkmasını işaret olarak kabul ettiğimiz Kamil Abi'nin peşinden pasaja girdik. Pasajın birinci katında bir lokalde Kamil Abi'yi bulduk, bize çay ısmarladı, muhabbet ederken konuyu filme ve oyuncu olmayı isteyip istemeyeceğine getirdik. Çok tereddüt etmeden kabul etti. İki oyuncumuzu da bulduk diye düşünürken, doktoru oynayacak arkadaşımızın vazgeçtiğini öğrendik. Psikiyatristle yemek ardından da güzel bir künefe yedik. İki saat sonra futbol maçı için tekrar buluşmak üzere ayrıldık.
Her salı akşamı olduğu gibi futbol maçına gittik ve yine yenildik. Maçtan sonra maçın yapıldığı yerde genelde oturup maçın eleştirisini yapıyoruz. O mekanda da orayı işleten gençler o gün o saatte yayınlanan adını bilmediğim ve Artvin'in ilçesi Hopa'da çekilen diziyi fanatikçe izliyorlar. Hatta biz gürültü yapıyoruz diye hiç bir sahneyi kaçırmamak için çok dikkatli(!) izliyorlar.
Daha sonra evler dağıldık ve uyudum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder