Hastanede sıradan hastasız bir gün geçirirken Avrupa Göğüs Cerrahları Derneği Kongresi için özet gönderme son tarihinin yaklaştığını farkettim.
Oturup, tezimin özetinin hızlıca yazılmış ingilizce kısmını düzenleyip gönderdim.
Öğlen arasında, Borçka Devlet Hastanesi'nin Dahiliye Uzmanı tanışmaya geldi. Kendisi daha önce Çapa Fizyoloji'de de çalıştığından Vuslat ve Sibel'i yakinen tanıyormuş.
Bu sırada haberlerde ve sosyal medyada sürekli İstanbul'da kar yağdığını görüyorduk ama buralarda değil kar, yağmur bile yağmıyordu. Daha sonra yarın İstanbul'da okulların tatil olduğunu öğrendik. Tam da o saatlerde şortumla basket oynamaya çıkmıştım.
Basket sahasına gittik ama İl Sağlık Müdürlüğü'nün yerimizi gasp edip masa tenisi turnuvası düzenlediğini öğrendik. Biraz kızıp olay çıkarmaya çalıştık ama çok kalabalıklardı, arkamıza baka baka döndük. Zaten ilginç olarak da dört kişilik çekirdek kadroyu bile toplayamamıştık. Ne yapsak ne etsek diye düşünürken Göğüs Hastalıkları Uzmanının arabasıyla çıktık. Telefonu çalınca arabayı sağda müsait bir yere çekti. Tam yanında durduğumuz dükkanın camında kiralık eşyalı daire ilanı vardı. Hemen telefonu kaydettim.
Bir şeyler yapmaktan vazgeçip evlere dağıldık. İlandaki numarayı aradım, ev sahibi gelip beni aldı ve evini gezdirdi. İki oda bir salon demişti ama sadece üç odası vardı, salon yoktu, bir de evin kapısı direkt salona açılıyordu. Tüm bunlar ciddi bir sorun olmamakla birlikte tuvaletin alaturka olması mutlak kontrendikasyon oluşturmasıyla konuyu o noktada kapattı.
Daha sonra odaya dönüp uyudum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder