Yeni başlayan doktorların polikliniklere yerleşmesiyle, en az hastası olan Göğüs Cerrahisi (ben) polikliniği kapanmış oldu. Ben de "Birim Sorumlusu" olarak, Başhekim Yardımcıları odasında bir masaya yerleştim. Pazartesi sabahı odama geldiğimde her zamanki gibi en erken ben gelmiştim (Murat duysa inanmaz).
Başhekim Yardımcıları Odası |
Yeni rutinim, Polisevi servisinden hastanenin ana kapısının önünde inip, kantinden poğaça ve vişne suyumu alıp aynı kattaki yeni odama gitmek. Orada kahvaltımı edip günlük işlerle uğraşıp, arada gelen hastalara bakmak ve bol bol imza atmak. Birim Sorumlusu olmanın en önemli taraflarından biri imza yetkinizin olması ve günde yüzlerce imza atmanız gerekmesi.
İmza bekleyen çıkış dosyaları |
Üç haftadır kursta olmam sebebiyle hiç hasta bakmamıştım. Meğer hastalar birikmiş ve pazartesi günü 7 hasta muayeneye geldi. Film istekleri için gelen hastaları saymazsak 7 Göğüs Cerrahisi hastası geldiğimden beri bir rekor sayılabilir.
Salı ve perşembe günleri saat 15.30 gibi hastanenin "Sağlık Kurulu" toplanıyor. Ben de bir süreliğine Sağlık Kurulu başkanıyım. Hastalar veya sağlamlar için, özürlülük derecesi tayini, silah ruhsatı veya çalışabilir onayı için sağlam raporu veren uzmanlardan oluşan bir kurul.
Pazartesi günü Polislerle yaptığımız maça gidemedim, hem pazar gününden miras ayak ağrılarımdan hem de salı günkü kendi maçımıza sağlam çıkabilmek için. Salı günü maçımızı yaptık ama perşembe hem Cuma'nın İstanbul'da olmasından hem de Dahiliyecinin yine(!) yorgun olmasından basket oynayamadık. Cumartesi günkü maç da Ortopedistin bitirme yemeğine yenik düştü.
Perşembe basket iptal olunca odaya dönüp şarabımı açtım, Sefiller (Les Misérables) eşliğinde bir şişe şarabı bitirmişim. Müzikal olduğunu öğrendiğim Sefiller'i başka bir şekilde izleyemezdim sanırım.
Peynirlerim, şarabım, antep fıstığım ve filmim |
Cuma günü Türk Göğüs Cerrahisi Derneği'nin aidatlarını ödemiş üyelerine kargo ücreti karşılığı dağıttığı iki ciltlik Göğüs Cerrahisi kitabı geldi. Biraz inceledim, detaylı ve kapsamlı bir çalışma olmuş. Yeni masamdaki yerini aldı.
Cumartesi, üç Ortopedist'ten birinin zorunlu hizmeti bitirmesini kutlamak için Çoruh kenarındaki Doğa Restoran'a gittik. Tıpkı asistanlık bitimindeki gibi zorunlu hizmette de "Bitirme Yemeği" isminde bir ritüel oturmuş durumda.
Karlar eridiğinden beri Artvin'de sıcak bir iklim hüküm sürüyor. Yerel halkın gördüğünü iddia ettiği "yeşil kelebekler"in görülmesi baharın geldiğinin habercisiymiş. Bekleyip göreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder